Eninde Sonunda Eşit Olacağız, Yaşasın 8 Mart!

Bir 8 Mart’ta daha buradayız, bir aradayız. Dünya Kadınlar Günü’nde emeğiyle ve mücadelesiyle yaşamın her alanında var olan tüm kadınları saygıyla selamlıyoruz. Bizler hak mücadelemizi yüzyıllardır sürdürüyoruz ve her 8 Mart’ta bu mücadelemizin getirdiği kazanımlarımızı bir kez daha kutluyoruz, bir kez daha birbirimize devam etme sözü veriyoruz.
Hala eşit değiliz ve eşit olana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Bu sene de taleplerimizi meydanlardan yüksek sesle haykıracağız ve haksızlıklara, hukuksuzluklara, adaletsizliklere itiraz edeceğiz.
Zor bir dönemden geçiyoruz. Ekonomik krizin yarattığı yoksulluk yine ve yeniden en çok kadınları etkiliyor. İstihdam alanının ilk gözden çıkarılanları oluyoruz ya da en düşük ücretle çalıştırılanlar bizleriz. Hep de cinnet geçiren erkeklerin vurdukları, şiddet uyguladıkları, öldürdükleri oluyoruz. Faillerin aklandığı davalara rağmen adalet arayışımız devam ediyor. Öldürülen tüm kadınların davalarının takipçisiyiz, kamuoyunun vicdanındaki mahkumiyetler devletin hukuk sisteminde de gerçekleşene kadar mahkeme kapılarında ses çıkarmaya devam edeceğiz.
Devletin sosyal politikalardaki yetersizlikler bizleri aynı zamanda bakım emeğinin ücretsiz çalışan doğal sorumluları yapıyor. Toplumsal cinsiyet rolleri bizi ücretsiz ev içi emeğinin yine “doğal” kabul edilen hizmet vereni haline getiriyor. Devletin “kutsal aile” ve “kutsal annelik” dayatmalarının altındaki politikayı görüyoruz. Bu politikalar kadınlara ve LGBTI+’lara olan saldırı ve şiddeti artırıyor, hepimizi daha da sömürüye açık hale getiriyor. Kültürel hegemonya yaratılarak oluşturulmaya çalışılan “muteber kadın” kalıplarına sokulmaya çalışılıyoruz. Asla erkek egemen sistemin istediği gibi sesini çıkarmayan, en öncelikli görevinin annelik ve eş olmak olduğuna inandırılan, evin içine hapsedilen, kamusal alandan el çektirilen, aynı zamanda en düşük ücretlere mahkûm edilen kadınlar olmayacağız. Nüfusun yarısını bizler oluşturuyor ve bu dayatmaları kabul etmiyoruz. En güçlü sesimizle tüm bunlara “hayır” demek için bu 8 Mart’ta da meydanlardayız!
Ofislerden, ofis haline gelmiş evlerimizden çalışma hayatına katılan biz mühendis kadınlar da aynı ayrımcılıklara, eşitsizliklere ve adaletsizliklerle maruz kalıyoruz. Eşit olmayan ücret politikaları ile mücadele ediyoruz, kariyerlerimizin annelik ile kesintiye uğradığı zamanların faturasını gene biz ödüyoruz, cam tavanları içeriden kırmak ve iş hayatında hak ettiğimiz yerlere gelebilmek için var gücümüzle mücadele ediyor ama bu haksızlık ve adaletsizliğin yarattığı moralsizliği de çok iyi biliyoruz. İşte tüm bunları yaşarken yalnız olmadığımızı bilmek, birlikte itiraz etmek, birbirimizden güç alabilmek adına meslek odalarımızdayız, bir aradayız. Bu 8 Mart mesajımız aracılığıyla bir kez daha tüm meslektaşlarımıza sesleniyoruz, meslek odalarımıza gelin, birbirimizden güç alalım, eşitsizliklerle müdahale edelim ve yok etmek için birlikte mücadele edelim.
Kadınlar için daha adil, daha eşit bir dünya aynı zamanda herkes için daha yaşanabilir bir dünya olacaktır. İnsanlık onuruna uygun bir hayat herkesin eşit haklara sahip olduğu ve cinsiyetleri ya da cinsel yönelimleri sebebiyle ayrımcılığa uğramadığı bir dünyayla mümkündür.
Toplumsal cinsiyet eşitliği için, kadın emeğinin hak ettiği değeri görmesi için mücadeleye devam!
Her seferinde tekrar ve çok daha güçlü haykırıyoruz:
Eninde Sonunda Eşit Olacağız!
Yaşasın 8 Mart!
Yaşasın Kadın Dayanışması!
Yaşasın TMMOB Kadın Örgütlülüğü!
TMMOB
Bilgisayar Mühendisleri Odası
Kadın Mühendisler Komisyonu