1 Mayıs’ta alanları dolduruyoruz. Yaşasın 1 Mayıs!
Bugün 1 Mayıs, bugün emeğin, dayanışmanın birliğin ve mücadelenin günüdür. Asırlardır haklının, hakkını gasp edenlere karşı sürdürdüğü mücadelenin 138 yıl önce ödedikleri bedelle sembolleşen, yasaklara, baskılara, katliamlara rağmen eşitlik ve özgürlük bayrağını elden ele taşıyanların, emekleri ile hayatı yaratan, dinleri, dilleri, ırkları, cinsiyetleri fark etmeksizin bu dünya bizim diyenlerin bayramıdır.
1 Mayıs yeni bir dünyayı kurabileceklerini bilen, daha güzel ve adil bir dünyayı hak eden, bunu umut eden insanların bir araya geldikleri, mücadele kararlılıklarını gösterdikleri, yan yana durdukları ve dayanışmalarını kutladıkları gündür, bizim günümüzdür.
Dünyamız gün be gün daha büyük bir karanlığa doğru çekilirken, sömürüden, kan ve gözyaşından beslenen emperyalizm, bugün de Filistin halkının üstüne bombalarını yağdırırken, demokrasinin insan haklarının havarisi kesilenler iki yüzlü politikalarını dün olduğu gibi bugün de siyonistlerin arkasında saf tutarak gösterirken, dünya halkları sömürü ve talan düzeninin altında ezilirken, açlığa, yoksulluğa, geleceksizliğe, göçe, ölüme mahkum edilirken “Kahrolsun Emperyalizm!” diyenlerin günüdür 1 Mayıs.
Tabiat olanca hızıyla tahrip edilirken, bastığımız toprak, içtiğimiz su, soluduğumuz hava kirletilirken, dünyanın tüm kaynakları, hayata düşman bir avuç sermaye tarafından acımasızca talan edilirken, felaketlerde insanlarımız ölürken, deresine, merasına, ağacına, doğasına her canlının hayatına kendi hayatı gibi sahip çıkanların günüdür 1 Mayıs.
Ülkemizde gittikçe derinleşen ekonomik krizin altında emeği ile geçinen tüm kitleler gibi bilgisayar mühendisleri de fazlasıyla ezilirken, iş güvencesizliği ve geleceksizlik her geçen gün artarken, meslektaşlarımız sırf ellerindekini koruyabilmek adına artan baskılara, fazla mesaiye, kısa sürede fazla iş beklentisiyle verimlilik ve performans tehditlerine katlanmak zorunda bırakılırken, binlerce yeni mezun bilgisayar mühendisi işsizlikle karşı karşıya kalırken, emekli olduğu halde çalışmaya devam etmek zorunda kalan meslektaşlarımız varken, “Artık Yeter!” diyenlerin günüdür 1 Mayıs.
İlkokuldan üniversiteye kadar yetenekleri köreltilmiş, potansiyelleri bastırılmış, tek tipleştirilmiş nesiller yaratılmaya çalışılırken, eğitim sistemi giderek tahrip edilirken, ardı ardına açılan üniversiteler, açılan bölümler, akademik kadro yoksunluğu üniversiteleri bir bilim yuvası olmaktan uzaklaştırıp özgürlükçü düşüncenin barınamayacağı kurumlar haline getirirken, pek çok bilim insanını akademiden uzaklaştırırken, her şeye rağmen boyun eğmeyen, direnen Boğaziçi Üniversitesi’nin yanında yer alan akademisyenlerin öğrencilerin günüdür 1 Mayıs.
Çalışanlar, emekliler, işsizler, akademisyenler, öğrenciler… Toplanın! Bayraklarımızla sloganlarımızla el ele omuz omuza 1 Mayıs’a gidiyoruz! Bir değil binler olduğumuzu, birlikte ne kadar büyük olduğumuzu görmeye, umutsuz kitleler olmaktan çıkıp aslında biz olmasak üretimin, ilerlemenin, hayatın olmayacağını göstermeye ve haklarımızı almaya, “bu böyle gitmez, artık yeter!” demeye gidiyoruz.
Bu akıl dışı düzen mutlaka değişmeli, emeğin, bilimin, özgür düşüncenin egemen olduğu ve mutlu olacağımız hayatlarımız olmalı.
Dünyayı yok olma noktasına getiren, insanların büyük bir çoğunluğunu kalan küçük bir azınlığın refahı için hizmet eder hale sokan ve hayatlarımıza ipotek koyan bu sisteme hayır demek için, geleceğimizi kendi irademizle şekillendirebilmek için 1 Mayıs’ta alanları dolduruyoruz.
Yaşasın 1 Mayıs!
TMMOB
Bilgisayar Mühendisleri Odası
7. Dönem Yönetim Kurulu