BMO 4. Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi
10 – 11 Mart tarihlerinde, Ankara’da düzenlenen Bilgisayar Mühendisleri Odası 4. Olağan Genel Kurulu’nda, Genel Kurul delegelerince oluşturulan Sonuç Bildirgesi Komisyonunun hazırladığı sonuç bildirgesi taslağı Genel Kurul’a sunulmuştur. Yapılan oylama neticesinde oyçokluğu ile kabul edilmiştir.
BMO 4. OLAĞAN GENEL KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ
10 Mart 2018
Meslektaşlarımızın, hepimizin Bilgisayar Mühendisleri Odası’ndan, Odamızdan beklentileri var!Toplumsal ve mesleki sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Meslek alanımızda, ülke çıkarları ve kamu yararı için yapacağımız işler var!
Bizim, içinde yaşadığımız, bize dayatılan koşullara itirazımız var!
Daha iyi bir yaşam, daha güzel bir dünya, aydınlık bir geleceği yaratmak için gücümüz var!
Ve biz, 6 yıl önce başlattığımız yürüyüşü, kararlılıkla sürdürüyoruz.
* * *
Meslektaşlarımızın beklentilerini karşılamak için çalışacağız.
Bilgisayar mühendislerinin sayısı hızla çoğalıyor. İşsizlik artıyor. Düşük ücretler, karşılığı ödenmeyen fazla mesailer, öngörülmeyen esnek çalışma saatleri, güvencesizlik, tüm bilişim çalışanlarının ortak sorunu.
Meslek tanımları yok. Sertifikalar, diplomaların yerini alıyor.
Eğitim niteliksizleştiriliyor. Mühendisliğin bir uygulama konusu olduğu göz ardı ediliyor. Laboratuvarlar, stajlar uygulama deneyimi kazandırmaya yetmiyor.
Meslektaşlarımızın, bilgisayar mühendisliği öğrencilerinin sorunları çözmek için çabalayacağız.
Meslek tanımlarımızı, uluslararası standartları göz önüne alarak yapacağız. Görev kapsamının gerektirdiği en az (taban) ücretleri belirleyeceğiz.
Teknoloji eğitimlerini sürdürecek, meslektaşlarımızın güncel bilgilerle donanmalarını, kendilerini hep yeni tutmalarını sağlayacağız.
Bilgisayar mühendislerinin çalışma yaşamına ilişkin sorularını yanıtlayacak, ücretsiz hukuksal desteği sürdüreceğiz.
Tüm bunları yaparken yalnızca meslektaşlarımızın değil, bütün bilişim emekçilerinin haklarını gözetip tüm bilişim emekçilerini kucaklayacağız.
Öğrencilerin mesleğe hazırlanmasında, staj yeri ve iş bulma çabalarında her zaman yanlarında olacağız.
* * *
Meslek alanımızda, ülke çıkarları ve kamu yararını gözeten düzenlemelerin yapılması için çalışacağız.
Ülkenin, teknolojik olarak bilişim tekellerine bağımlılığı sürmekte. Bilişim tekellerinin çıkarlarıyla hükümet çıkarlarının giderek birbirine yakınlaştığı ve hatta bütünleştiğine ilişkin belirtiler ortaya çıkmakta. Kamu bilişim yatırımları, ihalelerle değil, kamu denetiminden kaçırılan anlaşmalarla gerçekleştirilmekte.
Bilişim sektöründe yer alan TİB gibi bazı kurumlar kapatılırken bazı kurumlara olağanüstü yetkiler verilmekte.
Ülkenin büyük ölçekli kamu bilişim uygulamaları, hedeflenen süre ve bütçe kapsamında bitirilememekte; sistem geliştirme aşamalarının yatırım planlarına uygunluğu izlenememekte.
Bilişim alanında kamu çıkarını ilgilendiren mevzuat bir türlü tamamlanamamakta.
Dünyanın gelişmiş ülkeleri, bilişim ve iletişim teknolojilerindeki hızlı değişimi ve insanlığın geleceğini belirleyecek yapay zekâ, derin öğrenme, makine öğrenimi, robotik, nesnelerin İnterneti, blok zinciri, kripto para, büyük veri gibi konuları tartışarak etik ve hukuksal düzenlemeler yapmaya çalışırken bu önemli tartışmalar ülkemizde gündeme bile gelmemekte, doğayı, insanı koruyan teknoloji politikaları oluşturulmamakta. Teknoloji politikalarının geliştirilmesi süreçleri, kamusal katılıma kapalı tutulmakta.
BMO’nun bu konularda söyleyecek sözü var!
Kamudaki bilişim yatırımlarının izleyicisi olacak, kamuoyunu bilgilendireceğiz.
Yoksul bırakılan ülkemizin emekçilerinin alın teriyle, üretimiyle yaratılan kaynakların nereye, nasıl harcandığının hesabını soracağız!
Kapılarını bilişim tekellerine ardına kadar açanların karşısında durarak “özgür yazılım, özgür toplum” demeyi sürdüreceğiz!
Bilişim uygulamalarının tasarım, geliştirilme, işletim ve tüm hizmet süreçleri için tanımlanan ulusal ve uluslararası standartların meslektaşlarımızca bilinmesi, kamu projelerinde uygulanması için girişimlerde bulunacağız.
Kamudaki bilişim sistemlerinin denetimi için gereken standartları belirleyecek, bu denetimlerin yapılmasını sağlayacak mevzuat taslaklarını oluşturacağız.
Üniversitelerimizdeki değerli akademisyenlerle, bilişim kesimindeki paydaşlarımızla birlikte çalışıp ülkenin bilişim politikasına girdi oluşturacak raporlar hazırlayacağız.
* * *
Bizim, içinde yaşadığımız, bize dayatılan koşullara itirazımız var!
İnternet, keyfi gerekçelerle sansürlenmekte. Son iki yıl içerisinde binlerce “web” sitesi ve İnternet gazetesine erişim engeli getirildi.
Tüm dünyada kolektif bir bilgi kaynağı olarak kullanılan Wikipedia’ya ülkemizden hâlâ erişilememekte.
Bilişim kesimindeki gelişmelerin göstergeleri olan İnternet ve sosyal medya, yönetenler tarafından tehlikeli bulunmakta, bu bakış açısının bir sonucu olarak gözetim ve denetim ortamına dönüştürülmekte.
İfade özgürlüğü yok edilmekte, sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alınan ve tutuklananların sayısı hızla artmakta. İnternetten yapılan yayıncılığa RTÜK denetimi gibi yeni sınırlamalar getirilirken İnternetten bilgi edinme ve haber alma hakkı ihlal edilmekte.
Büyük emeklerle yetişen pırıl pırıl meslektaşlarımız, düşünmek, yalnızca sağlıklı düşünebilmek için bile yurtdışına gitmekte…
Kişisel verilerimiz ve kişisel sağlık verilerimiz yasal yaptırım ve denetimler hiçe sayılarak izini süremediğimiz biçimde çıkar çevrelerine teslim edilmekte.
Yasaklara, sansüre itiraz ediyoruz! Kişisel verilerimizin güvenliğimizi tehdit edercesine ortaya saçılmasına karşı çıkıyoruz!
Topluma, gelecek kuşaklara sorumluluğumuzun bilincindeyiz.
Bilişim kültürü, güvenli bilgisayar kullanımı, bilişim suçları gibi konularda aileleri, gençleri, çocukları bilgilendirmeyi sürdüreceğiz.
Meslektaşlarımızın mesleki ve etik ilkeler konusunda duyarlılıklarını pekiştirmek için çalışacağız.
Kamusal verinin oluşturulmasını, oluşturulan bu veriden elde edilen çıktıların yine kamuyla paylaşılmasını savunacağız.
Toplumcu mühendislik anlayışımızla bilimi ve tekniği halkın hizmetine sunacağız.
Çağın gereklerine gözünü kapatan; sorunları, yasaklarla çözmeye kalkışan anlayışa direneceğiz!
* * *
Daha iyi bir yaşam, daha güzel bir dünya, aydınlık bir gelecek için kararlıyız!
Cumhuriyet Devrimlerinin kazanımları ve kurumları yok edilmiş, meclisi susturulmuş, hukuk sistemi çökertilmiş, darbeler ve terörle baskı altına alınmış, insanları ayrıştırılıp birbirine düşman edilmiş, olağan olmasına alıştırılmaya çalıştığımız OHAL uygulamalarıyla umutları karartılmış bir ülke yaratanlara inat, yılmaksızın mücadele edeceğiz.
Bilgisayar mühendisleri beyin emekçisidir! Biz, herkesin “birey” olduğu, “kendisi” olduğu; tüm düşüncelerini özgürce, yargılanma korkusu olmadan paylaştığı, ortak aklı ürettiği ortamlarda çalışırız.
Özgürlük, eşitlik, katılımcılık, demokrasi ve adalet, mesleğimizin doğasında vardır; emeğimizin, üretimimizin özüdür… Başka türlüsü olamaz!
Mühendisi, toplumdan yalıtık, salt teknik insana indirgeyen anlayışı reddediyoruz! Bizi yetiştiren halka ve içinde yaşadığımız topluma sorumluyuz. Mühendis olmayı bizi ayrıcalıklı kılan değil, bize halkımıza karşı sorumluluk yükleyen bir edinim olarak düşünürüz.
Mesleğimizi yerine getirirken sıkı sıkıya sarıldığımız eşitlik, özgürlük, demokratlık, adalet, bağımsızlık ve yurtseverlik değerlerini, sorumluluğunu taşıdığımız toplum ve bu ülkenin gelecek kuşakları için de savunmaya kararlıyız.
İnsanlığın aydınlanmacı birikiminden, bağımsızlığımızdan, dayanışmamızdan aldığımız güçle, bilimin ve aklın yol göstericiliğiyle, insan emeğinin en yüce değer olduğu, laik, hukuka saygılı, her alanda tam bağımsız Türkiye hedefine yürümekten vazgeçmeyeceğiz!
10 Mart 2018
Meslektaşlarımızın, hepimizin Bilgisayar Mühendisleri Odası’ndan, Odamızdan beklentileri var!Toplumsal ve mesleki sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Meslek alanımızda, ülke çıkarları ve kamu yararı için yapacağımız işler var!
Bizim, içinde yaşadığımız, bize dayatılan koşullara itirazımız var!
Daha iyi bir yaşam, daha güzel bir dünya, aydınlık bir geleceği yaratmak için gücümüz var!
Ve biz, 6 yıl önce başlattığımız yürüyüşü, kararlılıkla sürdürüyoruz.
* * *
Meslektaşlarımızın beklentilerini karşılamak için çalışacağız.
Bilgisayar mühendislerinin sayısı hızla çoğalıyor. İşsizlik artıyor. Düşük ücretler, karşılığı ödenmeyen fazla mesailer, öngörülmeyen esnek çalışma saatleri, güvencesizlik, tüm bilişim çalışanlarının ortak sorunu.
Meslek tanımları yok. Sertifikalar, diplomaların yerini alıyor.
Eğitim niteliksizleştiriliyor. Mühendisliğin bir uygulama konusu olduğu göz ardı ediliyor. Laboratuvarlar, stajlar uygulama deneyimi kazandırmaya yetmiyor.
Meslektaşlarımızın, bilgisayar mühendisliği öğrencilerinin sorunları çözmek için çabalayacağız.
Meslek tanımlarımızı, uluslararası standartları göz önüne alarak yapacağız. Görev kapsamının gerektirdiği en az (taban) ücretleri belirleyeceğiz.
Teknoloji eğitimlerini sürdürecek, meslektaşlarımızın güncel bilgilerle donanmalarını, kendilerini hep yeni tutmalarını sağlayacağız.
Bilgisayar mühendislerinin çalışma yaşamına ilişkin sorularını yanıtlayacak, ücretsiz hukuksal desteği sürdüreceğiz.
Tüm bunları yaparken yalnızca meslektaşlarımızın değil, bütün bilişim emekçilerinin haklarını gözetip tüm bilişim emekçilerini kucaklayacağız.
Öğrencilerin mesleğe hazırlanmasında, staj yeri ve iş bulma çabalarında her zaman yanlarında olacağız.
* * *
Meslek alanımızda, ülke çıkarları ve kamu yararını gözeten düzenlemelerin yapılması için çalışacağız.
Ülkenin, teknolojik olarak bilişim tekellerine bağımlılığı sürmekte. Bilişim tekellerinin çıkarlarıyla hükümet çıkarlarının giderek birbirine yakınlaştığı ve hatta bütünleştiğine ilişkin belirtiler ortaya çıkmakta. Kamu bilişim yatırımları, ihalelerle değil, kamu denetiminden kaçırılan anlaşmalarla gerçekleştirilmekte.
Bilişim sektöründe yer alan TİB gibi bazı kurumlar kapatılırken bazı kurumlara olağanüstü yetkiler verilmekte.
Ülkenin büyük ölçekli kamu bilişim uygulamaları, hedeflenen süre ve bütçe kapsamında bitirilememekte; sistem geliştirme aşamalarının yatırım planlarına uygunluğu izlenememekte.
Bilişim alanında kamu çıkarını ilgilendiren mevzuat bir türlü tamamlanamamakta.
Dünyanın gelişmiş ülkeleri, bilişim ve iletişim teknolojilerindeki hızlı değişimi ve insanlığın geleceğini belirleyecek yapay zekâ, derin öğrenme, makine öğrenimi, robotik, nesnelerin İnterneti, blok zinciri, kripto para, büyük veri gibi konuları tartışarak etik ve hukuksal düzenlemeler yapmaya çalışırken bu önemli tartışmalar ülkemizde gündeme bile gelmemekte, doğayı, insanı koruyan teknoloji politikaları oluşturulmamakta. Teknoloji politikalarının geliştirilmesi süreçleri, kamusal katılıma kapalı tutulmakta.
BMO’nun bu konularda söyleyecek sözü var!
Kamudaki bilişim yatırımlarının izleyicisi olacak, kamuoyunu bilgilendireceğiz.
Yoksul bırakılan ülkemizin emekçilerinin alın teriyle, üretimiyle yaratılan kaynakların nereye, nasıl harcandığının hesabını soracağız!
Kapılarını bilişim tekellerine ardına kadar açanların karşısında durarak “özgür yazılım, özgür toplum” demeyi sürdüreceğiz!
Bilişim uygulamalarının tasarım, geliştirilme, işletim ve tüm hizmet süreçleri için tanımlanan ulusal ve uluslararası standartların meslektaşlarımızca bilinmesi, kamu projelerinde uygulanması için girişimlerde bulunacağız.
Kamudaki bilişim sistemlerinin denetimi için gereken standartları belirleyecek, bu denetimlerin yapılmasını sağlayacak mevzuat taslaklarını oluşturacağız.
Üniversitelerimizdeki değerli akademisyenlerle, bilişim kesimindeki paydaşlarımızla birlikte çalışıp ülkenin bilişim politikasına girdi oluşturacak raporlar hazırlayacağız.
* * *
Bizim, içinde yaşadığımız, bize dayatılan koşullara itirazımız var!
İnternet, keyfi gerekçelerle sansürlenmekte. Son iki yıl içerisinde binlerce “web” sitesi ve İnternet gazetesine erişim engeli getirildi.
Tüm dünyada kolektif bir bilgi kaynağı olarak kullanılan Wikipedia’ya ülkemizden hâlâ erişilememekte.
Bilişim kesimindeki gelişmelerin göstergeleri olan İnternet ve sosyal medya, yönetenler tarafından tehlikeli bulunmakta, bu bakış açısının bir sonucu olarak gözetim ve denetim ortamına dönüştürülmekte.
İfade özgürlüğü yok edilmekte, sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alınan ve tutuklananların sayısı hızla artmakta. İnternetten yapılan yayıncılığa RTÜK denetimi gibi yeni sınırlamalar getirilirken İnternetten bilgi edinme ve haber alma hakkı ihlal edilmekte.
Büyük emeklerle yetişen pırıl pırıl meslektaşlarımız, düşünmek, yalnızca sağlıklı düşünebilmek için bile yurtdışına gitmekte…
Kişisel verilerimiz ve kişisel sağlık verilerimiz yasal yaptırım ve denetimler hiçe sayılarak izini süremediğimiz biçimde çıkar çevrelerine teslim edilmekte.
Yasaklara, sansüre itiraz ediyoruz! Kişisel verilerimizin güvenliğimizi tehdit edercesine ortaya saçılmasına karşı çıkıyoruz!
Topluma, gelecek kuşaklara sorumluluğumuzun bilincindeyiz.
Bilişim kültürü, güvenli bilgisayar kullanımı, bilişim suçları gibi konularda aileleri, gençleri, çocukları bilgilendirmeyi sürdüreceğiz.
Meslektaşlarımızın mesleki ve etik ilkeler konusunda duyarlılıklarını pekiştirmek için çalışacağız.
Kamusal verinin oluşturulmasını, oluşturulan bu veriden elde edilen çıktıların yine kamuyla paylaşılmasını savunacağız.
Toplumcu mühendislik anlayışımızla bilimi ve tekniği halkın hizmetine sunacağız.
Çağın gereklerine gözünü kapatan; sorunları, yasaklarla çözmeye kalkışan anlayışa direneceğiz!
* * *
Daha iyi bir yaşam, daha güzel bir dünya, aydınlık bir gelecek için kararlıyız!
Cumhuriyet Devrimlerinin kazanımları ve kurumları yok edilmiş, meclisi susturulmuş, hukuk sistemi çökertilmiş, darbeler ve terörle baskı altına alınmış, insanları ayrıştırılıp birbirine düşman edilmiş, olağan olmasına alıştırılmaya çalıştığımız OHAL uygulamalarıyla umutları karartılmış bir ülke yaratanlara inat, yılmaksızın mücadele edeceğiz.
Bilgisayar mühendisleri beyin emekçisidir! Biz, herkesin “birey” olduğu, “kendisi” olduğu; tüm düşüncelerini özgürce, yargılanma korkusu olmadan paylaştığı, ortak aklı ürettiği ortamlarda çalışırız.
Özgürlük, eşitlik, katılımcılık, demokrasi ve adalet, mesleğimizin doğasında vardır; emeğimizin, üretimimizin özüdür… Başka türlüsü olamaz!
Mühendisi, toplumdan yalıtık, salt teknik insana indirgeyen anlayışı reddediyoruz! Bizi yetiştiren halka ve içinde yaşadığımız topluma sorumluyuz. Mühendis olmayı bizi ayrıcalıklı kılan değil, bize halkımıza karşı sorumluluk yükleyen bir edinim olarak düşünürüz.
Mesleğimizi yerine getirirken sıkı sıkıya sarıldığımız eşitlik, özgürlük, demokratlık, adalet, bağımsızlık ve yurtseverlik değerlerini, sorumluluğunu taşıdığımız toplum ve bu ülkenin gelecek kuşakları için de savunmaya kararlıyız.
İnsanlığın aydınlanmacı birikiminden, bağımsızlığımızdan, dayanışmamızdan aldığımız güçle, bilimin ve aklın yol göstericiliğiyle, insan emeğinin en yüce değer olduğu, laik, hukuka saygılı, her alanda tam bağımsız Türkiye hedefine yürümekten vazgeçmeyeceğiz!