Üniversite Sınavında Baraj Puanının Kaldırılmasıyla İlgili Açıklama
Merkezi yönetimin her geçen gün daha da derinleşen ülke sorunlarına toplum faydasını gözeterek bilimsel yöntemlerle ve akılcı yaklaşımlarla çözüm üretmesini beklemek ne yazık ki gün geçtikçe zorlaşırken, üniversite sınavlarında baraj puan uygulamasının kaldırılması; eğitim sistemimizde kalıcı hale gelmiş sorunları görmezden gelen, hatta onları daha da körükleyen ve bu alandaki başarısızlıkların üstünü örtmeye gayret eden son derece talihsiz bir karar olmuştur.
Üniversitelerin özgürlüğünün ellerinden alınmasıyla başlayan süreç bizlere gösteriyor ki nitelikli ve çağın teknolojisine uygun, ülkenin geleceğini inşa edecek gençleri nitelikli bireyler haline getirecek bir eğitim sistemi kurmanın çok uzağındayız. Birçok üniversite, öğrenci başına bir kitap bile düşmeyen son derece fakir kütüphanelere sahip, işletme mantığı ile yönetilen, öğrencilerini müşteri, öğretim üyelerini ücretli köleleri varsayan kurumlar haline gelmiş durumda.
Eğitimi temel hak olarak değil bir sektör olarak gören zihniyetin ürünü olan bu karar; sadece binalardan oluşan, içlerinde yeterli akademik kadroları olmayan onlarca tabela üniversitesinin dolmayan kontenjanları sebebiyle düşen kârlılıklarına ekonomik bir destek vermekten öte bir amaç gütmemektedir. Üniversiteye giriş sınavında baraj puanının kaldırılması geçici olarak üniversite öğrenimi gören öğrenci sayısını yüksek gösterecek ancak daha niteliksiz mezunlar üretecek ve yeni mezun işsizliğini daha da artıracaktır.
Değerli öğretim elemanlarını hızla kaybederken yayın ve araştırma sayıları da aynı oranda azalan, bilim üretmeyen, yönetimlerine liyakatsız bürokratların atandığı üniversiteler doğru bir eleme kriteri konulmadan sadece puana göre yerleştirilmiş öğrencilerle körleşirken gençler de yanlış yönlendirmelerle hatalı meslek seçimlerinin sonuçlarına bir ömür boyu katlanmak zorunda kalacaklardır.
Gençlerimize boş ümitler vaat eden ancak onları diplomalı işsizler ordusuna yeni bir nefer olarak katmaktan öte bir sonuç vermeyecek bu karara karşı çıkıyoruz. Meslek liseleri ve meslek yüksek okullarına önem verilmesi gerektiğini söylüyor, öğrencilerin yetenek ve bilgilerine göre öğretim kurumlarına yerleştirilmesini istiyoruz. Her ana bilim dalı ve mühendislik bölümlerinde baraj ve taban puanların yeniden ve doğru olarak düzenlenmesinin bir ihtiyaç olduğunun bir kez daha altını çiziyoruz. Bol, niteliksiz, işsiz ve mutsuz mezunlar veren bugünkü sistemin yerine gençlerimizin kaliteli eğitim alacakları, yetenekleri doğrultusundaki mesleklere yönlendirilecekleri ve eğitim görmekten, çalışmaktan, üretmekten, yaşamaktan keyif alacakları bir ülkeye kavuşmaları için yeni bir sisteme ihtiyaç duyulduğunu söylüyoruz.
Üniversitelerin özerk olduğu ve özgürce bilim üretmelerinin yolunun açıldığı, gençlerin yaratıcılıklarının desteklendiği, akademisyenlerin ekonomik kaygı duymaksızın eğitim vermelerinin sağlandığı bir eğitim sistemi istiyoruz.
Ülkemizin eğitim sistemi, her dönem iktidara gelen hükümetlerin ideolojik sopası olmaktan çıkarılmalı ve en kısa sürede liyakat sahibi eğitim uzmanlarından, ilgili sendikalar, meslek örgütleri, öğrenci temsilcilerinden oluşan bir kurul eliyle bilimsel, çağın gereksinimlerine uygun, etik değerleri barındıran ve gençlere eşit olanaklar sunan bir sistem olarak kurgulanmalıdır. “Evet, eğitim şart ancak eleştirel bakabilen, analitik düşünebilen, soru sorabilen ve aldığı cevapları sentezleyebilen, farklı görüşlere saygı duyan ve uygarca tartışma yürütebilen, sağlam bir adalet duygusuna sahip bireyler yetiştirecek bilimsel ve nitelikli bir eğitim şart” diyoruz.
“Eğitim, eğitim, eğitim ancak eşit, bilimsel ve nitelikli eğitim” diyoruz.
Bilgisayar Mühendisleri Odası
5. Dönem Yönetim Kurulu