BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ “KODLAMA”YA, “ALGORİTMA”YA İNDİRGENEMEZ!

ZORUNLU AÇIKLAMA

BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ “KODLAMA”YA, “ALGORİTMA”YA İNDİRGENEMEZ!

4 Temmuz 2018

 

Son günlerde basına yansıyan haber ve duyurularda “kodlama” ve “algoritma” eğitimlerine sıkça yer verilmekte, bu eğitimlerden geçen kişilerin meslek edinip kolayca iş bulabileceği dile getirilmektedir. Özellikle ortaöğretim öğrencilerine yönelik yaz okulu ve lise tanıtımlarında okullarda verilen “kodlama” ve “algoritma” eğitimleriyle bir bilgisayar mühendisinin yetkinliklerine kavuşulabileceği öne sürülmektedir.

Bu tür haber ve duyurular, dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de 4 yıllık lisans eğitimini gerektiren bilgisayar mühendisliğinin yalnızca “program yazma” ya da “yazılım geliştirme” işi olarak algılanmasına yol açmakta, kapsamı çok geniş olan ve hem öğretim hem de çalışma yaşamında yoğun emekler verilen bir meslek alanını -bilinçli ya da bilinçsizce- önemsizleştirmektedir.

* * *

Bilgisayar mühendisliği, temel olarak verinin/bilginin otomatik işlenmesini gerektiren sorunlara, bilgisayar tabanlı yazılım ve donanım sistemlerini kullanarak çözümler üretmeyi amaçlayan bir mühendislik disiplinidir. Bilgisayar mühendisliği eğitimi, üniversitelerimizde bilgisayar, bilgisayar bilimleri, bilgisayar ve enformatik, bilgisayar sistemleri, bilgisayar ve kontrol, yazılım, bilişim sistemleri, yazılım ve bilişim mühendisliği adları altında, değişik müfredatları ve laboratuvar uygulamaları olan 4 yıllık mühendislik bölümlerinde verilmektedir.

Bu bölümlerin müfredatları incelendiğinde görülecektir ki programlama dillerini öğrenmek, teknolojik araçlar kullanarak program yazmak, bilgisayar mühendisliği değildir!… Ders programlarında temel mantık ve matematik eğitimi başta olmak üzere bilgisayar bilimlerinin temel konularıyla (algoritma ve veri yapıları, programlama dilleri, sayısal çözümleme vb.) birlikte veritabanı yönetimi, yazılım mühendisliği süreçleri (analiz, tasarım, geliştirme, test ve bakım), bilgisayar mimarisi, bilgisayar ağları ve iletişim, sistem güvenliği, mikroişlemciler, uzman sistemler, gömülü sistemler, görüntü işleme, benzetim ve modelleme, proje yönetimi vb. çok sayıda konu yer almaktadır.

Bir bilgisayar mühendisi, bütünü ve ayrıntıları kavrayan analitik ve yaratıcı bakış açısıyla sorunlara çözüm üretmek; günlük yaşamımıza etkisi büyük, pek çok yazılım ve donanım bileşenini içeren bilişim sistemlerini tasarlayıp geliştirerek uygulamaya geçirmek ve tüm bu işlerin yapılmasını için de bilişim sistemi projelerini yönetmek üzere eğitilir. Bu eğitim, iş alanında da gerek teknolojideki gelişmeleri yakından izleyerek gerekse her yeni uygulamada edinilen deneyimle meslek yaşamı boyunca sürer. Kaldı ki belirli dallarda uzmanlaşmak için yüksek lisans ve doktora yapmak da zorunludur.

* * *

Salt ilgi çekmek amacıyla “dijital dönüşüm, kodlama, algoritma” gibi kavramları, bu konularda yeterli bilgi sahibi olmadan ve alan uzmanlarından görüş almadan sorumsuzca gündeme taşıyanlar, özensizce yazılan haber ve tanıtım metinleriyle “kodlama”yı bilgisayar mühendisliğine eşdeğermiş gibi gösterenler, çocuklarının eğitimi için kaygılanan aileleri, teknolojiye meraklı genç kuşakları yanlış yönlendirmekte, bu yayınlara güvenerek kurslara katılanlarda büyük düş kırıklarına neden olmaktadırlar. Dahası, bu tür yayınlar, bilişim teknolojisi üretmeyen ülkemizde bilgisayar mühendisliği alanında yaşanan sorunların görmezden gelinmesine de yol açmaktadır.

Kimi eğitim duyurularında kodlama ve algoritma öğretimiyle yazılım alanındaki işgücü açığımızın kapatılacağı belirtilmektedir. Bu yöndeki duyurulardan birini de yükseköğretimin sorunlarını en iyi bilmesi gereken, bu konuda ülkemizdeki en üst düzey kurum olan YÖK yapmıştır!… Oysa üniversitelerimizin bilgisayar mühendisliği bölümlerinden mezun olanların sayısı 60.000’i aşmıştır; her yıl yaklaşık 8.000 yeni mezun verilmektedir. Ne yazık ki meslektaşlarımız ve yeni mezunlar için istihdam olanakları istenen düzeyde değildir; yeni mezun meslektaşlarımız ciddi bir işsizlik sorunuyla karşı karşıyadır. Üniversitelerimiz, yeterli sayıda öğretim üyesinin olmaması, laboratuvarların çağçıl teknolojilerle donatılamaması, öğrencilere staj yeri bulunamaması gibi büyük sorunlarla baş etmek zorundadır. Çalışma ortamlarında ise teknoloji ve ürün geliştirmek yerine uyarlayıcı olmak, düşük ücret, meslek dışında işler yapmak, esnek çalışma saatleri, güvencesiz çalıştırma gibi sayısız sorun yaşanmakta, meslektaşlarımız yurtdışına gitmek için yollar aramaktadır.

* * *

Genç kuşakların, teknolojinin gelişmesine koşut olarak en iyi eğitimi alması; sorgulayıcı, analitik ve eleştirel düşünme alışkanlıklarını kazanması; bilişim uygulamalarını kullanarak çözümler üreten uzmanlar olarak yetişmesi, bilgisayar mühendisleri olarak herkesten önce bizlerin isteği, hatta mücadele konusudur. Bilgisayar Mühendisleri Odası, bu amaçla ülkemizin teknolojiyi yalnızca tüketen değil, üreten bir ülke olması; eğitim, araştırma-geliştirme ve istihdam politikalarının bu doğrultuda tanımlanması mücadelesini sürdürmektedir.

YÖK başta olmak üzere bütün eğitim kurumlarını ve basın-yayın organlarını, yayın ve tanıtımlarında ülke gerçeklerini dikkate alarak özenli olmaya çağırıyor; bu kurumlardan tüm sorunlara göğüs gererek bir mesleği yüceltmek için yılmaksızın uğraş veren öğretim üyelerinin ve uzmanların emeklerine saygı göstererek duyarlı olmalarını bekliyor ve bir kez daha vurguluyoruz:

Yaşamın her alanını etkileyen kapsamlı çözümler geliştirmek üzere bilimsel yöntemlerle eğitim gerektiren bilgisayar mühendisliği “kodlama” ve “algoritma”ya indirgenemez!…

 

Bilgisayar Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu

 

© 2024 TMMOB Bilgisayar Mühendisleri Odası