TMMOB: Toplumsal Yaşamın Bilimsel-Teknik Ölçütlere Göre Düzenlenmesini Savunmaya Devam Edeceğiz

Bugün gazetesinde 4 gündür TMMOB`ye ve bağlı odalarına saldırı niteliğinde ve kamuoyunu yanlış bilgilendirmeye yönelik yayınlanan haberler üzerine TMMOB`ye bağlı 22 oda 10 Mayıs 2012 tarihinde bir basın toplantısı düzenledi. 22 odanın imza attığı metni TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı okudu.

TOPLUMSAL YAŞAMIN

BİLİMSEL-TEKNİK ÖLÇÜTLERE GÖRE DÜZENLENMESİNİ

SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ

1954 yılında 6235 Sayılı Yasa ile kurulan ve 23 Odanın üst birliği olan TMMOB, kökleri 1900‘lü yılların başına dayanan bir örgütlenme ve mücadele geleneğinin ürünüdür. TMMOB ve bağlı Odaları, bir yandan meslek-meslektaş haklarını koruyup geliştirirken, diğer yandan bilimsel-teknik mesleki bilgi birikimini ve örgütsel gücünü kamu ve toplum yararına sunmak için faaliyet yürüten ve yasal dayanağını Anayasa‘nın 123, 124, 135. maddelerinden alan kamu kurumu niteliğinde, kamu tüzel kişiliğine sahip meslek kuruluşlarıdır ve yerinden yönetim esasına dayanırlar.

Bilinen bu gerçeklere rağmen, 7, 8 ve 9 Mayıs 2012 tarihli Bugün Gazetesinde yayınlanan Odalara da Reform Şart, “Reform Talebine Destek Yağdı” ve Meslek Odalarına Reform Yoldamanşetleri altında kamuoyunu yanlış bilgilendirmeye yönelik sözde “haber” ve yorumlar yer almıştır. Odalarımıza ve Birliğimize saldırı niteliğinde olan bu “haberlerle”, kamuoyu nezdindeki saygın konumumuza gölge düşürülmeye, mesleki faaliyetlerimiz hakkında kuşku uyandırılmaya ve karalamaya çalışılmaktadır.

Meslek camiamızdan dahi olmayan bir takım kişilere ve adı belirtilmeyen bir-iki mühendise dayandırılan “haberler” ve yorumlar sübjektif bir kurgu ile oluşturulmuştur.

Bu “haberlerin” neden yapıldığını değerlendirirken Bugün gazetesinin sahibinin kim olduğunun bilinmesinde fayda vardır.

Gazetenin sahibi, Koza davetiye işi ile başlayıp, Eti-Gümüş ihalesine giren, ardından Bergama Altın Madenlerini Normandy Madencilik‘ten devralan kişidir. TMMOB‘nin Bergama‘daki altın arama ve çıkarma faaliyetleri nedeniyle davalık olduğu Koza Grubunun sahibidir. Bu nedenle Bugün gazetesinde bu tür haberlerin yayınlanması çok da şaşırtıcı olmamıştır.

Söz konusu gazetenin haberlerinde Odalarımızın Bakanlıkların verdiği yetkiyle ya da yerel yönetimlerle yaptıkları protokoller kapsamında yürüttüğü LPG sızdırmazlık kontrolleri, asansör periyodik kontrolleri gibi çalışmaları sorun oluşturuyormuşçasına sunulmuştur. Bu durum en hafif tabirle vermekte olduğumuz kamusal hizmete saygısızlıktır. Zira Odalarımız bu kontrolleri, “hizmetin niteliğini artırma” amacıyla yapmaktadır.

“Haber” içeriğinde “Meslek odaları; üye olma zorunluluğu, aidatları, keyfi uygulamaları, denetim yetersizliği gibi nedenlerle tartışma konusu olmaya devam ediyor” ifadelerine yer verilerek sanki kamuoyunda Odalar hakkında bir tartışma varmış gibi gerçek dışı bir izlenim yaratılmaktadır. Oysa, kamu kurumları dışında özel sektörde çalışan mühendislerin Odalara üye olma zorunluluğu; kamu düzeni ve toplumun can ve mal güvenliği açısından uzmanlık gerektiren işlerdeki proje onayı, belge alma zorunluluğu ve tüm bu işlemler için alınan bedeller, Yasa ve Yönetmeliklerle belirlenmiştir.

Dünya genelindeki uluslararası meslek örgütlerinde de, meslek mensupları meslek odalarına üye olmak zorundadırlar. Gelişmiş demokrasilerde mühendislik, mimarlık veya şehir plancılığı gibi her biri ayrı bir bilim dalı olan, belirli ilkelere göre uygulanması gereken mesleklerin, denetim, mesleki yeterlilik gibi kamu sağlığını ve güvenliğini güvence altına alan süreçlerle birlikte işletilmesi gerektiği bilinmekte, mesleklere ve meslek örgütlerine böyle bir anlayışla yaklaşılmaktadır.

Söz konusu “haberler”de TMMOB ve bağlı odaların gelirlerine yönelik kurumlarımızı karalamayı amaçlayan mesnetsiz ve yanlış görüşlere yer verilerek, varlığı anayasa ile güvence altına alınmış kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının aynı zamanda meslektaşlarına ve topluma hizmet veren kuruluşlar olduğu gerçeği örtbas edilmektedir.

TMMOB ve bağlı Odaları birer ticarethane ya da şirket değildir. Binlerce mühendise, mimara ve şehir plancısına hizmet veren Odalarımızın hizmetleri karşılığında gelir elde etmesi olağandır. Odalarımızın dönemsel çalışma raporları gelirlerimizin ve giderlerimizin tüm açıklığıyla ortaya konulduğu yazılı kaynaklardır. Sanıldığı gibi kozmik odalarda saklanmayıp tüm üyelerimizin bilgi edinme hakkı saklıdır.

Odalarımızın gelir giderlerinin Genel Kurullarda bir sayfa olarak çıkarıldığı gibi ahlaksız bir yorumun kabul edilmesi mümkün değildir. Gerçek haberciler için, kendi denetim mekanizmalarının yanı sıra ilgili Bakanlıkların mali ve idari denetimine de açık olan, bütçesi bakımından şeffaflığı ve açıklığı ilke edinmiş olan Odalarımızın mali raporlarına erişim son derece basit ve kolaydır. Ancak doğru bilgi vermek için öncelikle   “Haberler”e imza atanların “doğru habercilik” anlayışına ve “mesleki etik değerlere” sahip olmaları gerekir.

Yine aynı “haber”lerde TMMOB ve bağlı Odalarımızın işleyişine müdahale edilmekte, siyasi iktidar eliyle birliğin daha sembolik ve işlevsiz hale getirilmesi, yeniden yapılanma gibi önerilere de yer verilmektedir.

TMMOB ve bağlı Odaları olarak, bu tür art niyetli tutumlarda asıl olarak neyin hedeflendiğini çok iyi bilmekteyiz. Plansız ve denetimsiz hareket eden özel sektöre karşılık, insan hayatını merkeze alan, meslek etiğini ve mesleğin bilimsel esaslara uygun olarak hayata geçirilmesini savunan kurumlarımız, önünde hiçbir engel görmek istemeyen bir anlayış tarafından “engel” olarak görülmektedir.

Oysa bizler yine bilmekteyiz ki, katliam gibi iş cinayetlerinin sorumlusu bu anlayıştan başka bir şey değildir. Mesleklerimiz insan hayatıyla ilgilidir, insan hayatını ve kamu yararını savunan kurumlarımızın “ideolojik” bulunması, ancak ve ancak “ideolojik” bir yaklaşımı benimseyenler tarafından yapılabilecek bir yorumdur. Bu anlamda Liberal Düşünce Topluluğunun “liberalizm” gibi bir ideolojinin penceresinden mesleklerimize ve meslek odalarımıza yönelik yorumlarını ve çalışmalarını nesnel bulmamız mümkün değildir. Aynı ideolojinin mensuplarının meslek odalarının birer sivil toplum kuruluşu haline getirilmesini savunması da şaşırtıcı değildir. Zira sivil toplumdan anlaşılan kendilerinin de ifade ettiği üzere “apolitik” olmak, eleştirmemek ve koşulsuz bir şekilde itaat etmektir. Meslek odalarının kamu kuruluşu niteliğinin ortadan kaldırılmasını savunmak, mesleklerin kimi bilimsel esaslara uygun bir şekilde, insan hayatının değeri üzerine kurulan bir etik anlayışla icra edilmesinin bir kamu görevi olduğunu inkâr etmektir. Bu anlamda mesleğimizin icrası, kamu sağlığını, hayatını ve yararını ilgilendirdiğinden kamu niteliği taşımaktadır. Aksini savunmak ilkesizliğin ilke edinilmesi anlamına gelmektedir ve “bırakınız yapsınlar” anlayışıyla kamu sağlığını ve güvenliğini hiçe saymaktır.

Mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetleri; çevre ve kentleşme politikalarının dinamik güçlerinin başında yer alırlar. Ciddi bilim-teknik politikaları, olağan koşullar ve toplumsal bir kalkınma perspektifi içinde mühendislik, mimarlık, şehir plancılığının yeri, konumu v.b. böyledir, böyle olmalıdır. Ancak Türkiye‘nin kalkınma dönemlerinde belirli bir yeri olan meslek disiplinlerimiz bugün bilimsel gereklerden hızla uzaklaşan bir tarzda ve çok yönlü olarak etkisizleştirilmeye, itibarsızlaştırılmaya çalışılmakta, mesleki deformasyon, işsizlik ve yoksullukla yüz yüze getirilmektedir.

Öyle ki meslek disiplinlerimiz yakın dönemin ekonomi politikalarına bağlı olarak siyasi iktidarlar tarafından ikinci plana itilmiş, bazı alanlardaki yetkiler uluslararası sermaye kuruluşlarına devredilmiş, bazı alanlar neredeyse ortadan kaldırılmış; mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetlerinin ana sektörleri kamusal fayda anlayışından çıkarılıp serbestleştirme, özelleştirme, ticarileştirmenin arpalıkları haline getirilmiştir.

Kentler rantlara göre şekillendirilmekte, plansızlık egemen kılınmaktadır. Çalışma yaşamı, mühendislik bilimlerinin uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin dışında tutulmaktadır. İnsanca barınma hakkının ve deprem gerçeğinin gerektirdiği, yapı denetimi, enerji, tarım, orman, su kaynakları ve kentlerin yönetimi gibi alanlarda mühendislik, mimarlık, şehir plancılığının mesleki denetim, periyodik kontrol, ölçüm v.b. bilimsel-teknik kriterleri devre dışı bırakılmaktadır.

Son yıllarda yapılan mevzuat değişiklikleri ile meslek disiplinlerimizin uygulama alanları daraltılmıştır. Bunlara, son bir yıl içinde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile yeni halkalar eklenmiş ve kamu yönetiminin tekelci/otoriter nitelikte yeniden düzenlenmesinin yanı sıra, gerek mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı gerekse TMMOB mevzuatının Anayasa ve yasalara açıkça aykırılık oluşturacak bir şekilde iktidar bürokrasisi tarafından düzenlenmesi öngörülmüş ve bu yönde adımlar da atılmıştır.

Bu düzenlemeler, Anayasa ve İdare Hukuku çerçevesinde merkezi idare ile özerk yerinden yönetim kuruluşları arasında olması gereken vesayet denetimini aşan, tekelci, otoriter bir yönetim anlayışının ürünü olarak bazı özerk kamu tüzelkişiliklerinin özerkliğini ortadan kaldırmakta, bazılarını da doğrudan bakanlık bünyesine almaktadır. Ana amaç, mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı meslek örgütlerinin yürüttüğü kamusal hizmetleri, kamu otoritesi yoluyla serbestleştirip, piyasaya sunmak ve rant alanlarına dönüştürmektir.

Demokrasiden yürütme erkinin tahakkümünü anlayanların, meslek örgütlerini ve sivil toplumun “apolitik” olmasını, bu örgütlenmelerin siyasal iktidarın güdümünde çalışmalar yürütmesini savunanların, kamu yararını, halk sağlığını ve can güvenliğini sermayenin önünde bürokratik engeller olarak görenlerin TMMOB ve bağlı odalarını hedef tahtasına oturtması bizler için olsa olsa bir onurdur.

TMMOB ve Odalarımızı karalama, yasa ve yönetmeliklerle belirlenmiş iç işleyişimiz hakkında yanlış kanılara sebebiyet verme ve kuşku uyandırma içerikli bu “haberler”e yönelik örgütlü üyemiz ile birlikte gereken mücadeleyi vereceğimizi ve yargı işlemlerini başlattığımızı kamuoyuna duyuruyoruz.

TMMOB ve bağlı Odaları, ülkeye, topluma, mesleğe ve meslektaşlarına ilişkin sorumluluklarını aynı anlayışla yürütme kararlığındadır.

Yaşasın TMMOB örgütlülüğü!

ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI
ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI

FİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI

GEMİ MAKİNALARI İŞLETME MÜHENDİSLERİ ODASI
GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI

HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

İÇ MİMARLAR ODASI

İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI

JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI

KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI

MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI

METALURJİ MÜHENDİSLERİ ODASI

METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI

MİMARLAR ODASI

ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI

PETROL MÜHENDİSLERİ ODASI

PEYZAJ MİMARLARI ODASI

ŞEHİR PLANCILARI ODASI

TEKSTİL MÜHENDİSLERİ ODASI

ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI

© 2024 TMMOB Bilgisayar Mühendisleri Odası